Son dakika… gazeteci Rauf Tamer hayatını kaybetti
Posta Gazetesi yazarı ve gazeteci Rauf Tamer, Evinde geçirdiği kalp krizi sonucu İstanbul Ulus’taki özel bir hastaneye kaldırıldı.
Hastanede tedavi altına alınan Tamer, burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Tamer’den geriye 2 gün önce yayımlanan “Lanetleyerek” başlıklı son yazısı kaldı.
Tamer’in son yazısı şöyle:
“İnanın, şu Netanyahu zulmü hakkında yazı yazmaya artık utanıyorum.
Söyleyecek laf kalmadı.
Lanet olsun.
***
Dünyada gaddarlığın yanı sıra, pişkinliğin, utanmazlığın ve yalancılığın tavan yapıp, tavanı da delip, göklere yükseldiği, başka hiçbir olay hatırlamıyorum.
***
Fotoğraflara bakamıyorum. Soykırım haberlerini dinleyemiyorum. Yazı yazmak üzere masaya oturduğumda sinirden titriyorum… Ulan ben ne biçim gazeteciyim diye söyleniyorum… Vallaha bu olay beni hasta etti. Çok sevdiğim müzik sesine bile dayanamıyorum.
***
Yılların birikimi olsa gerek…
Bu zulüm yeni değil ki…
Yıllardır var…
Var ama bu derece şerefsizce olanını hiç görmemiş ve duymamıştık. Filmlerde bile rastlamadık… Kitaplarda bile okumadık.
Bu nedir böyle?
– Muasır medeniyet midir?
Bu mudur sahi?
Şampiyon Amerika.
Uzay fatihi.
***
Netanyahu zihniyeti bir de Türkiye’ye laf atıyor.
Yahudi vatandaşlarımıza Türkiye’yi terk etmelerini telkin ediyor.
Bizden tek çivi sökemez…
Tek Yahudi vatandaşımız bile Türkiye’yi terk etmez… Ama biz İsrail’deki Yahudilere “Orada hayatınız tehlikede, buyurun Türkiye’ye” desek, büyük bir deplasman başlar. Deneyelim mi?
***
Bizden huzurlu ülke yoktur.
Sevgili Atatürk temelleri öyle sağlam kurmuş ki, dünyanın mutsuz ülkelerindeki insanlar için Türkiye şimdi bir cennet.
Cumhuriyet’in 100’üncü yılına 9 gün kala, Atatürk’e olan minnet ve şükran duygularımızın doruğundayız.
Not:
Joe Biden İsrail’e gitti ve patronuna ABD’nin bağlılığını bildirdi… Birbirlerine pek yakışıyorlar.
Öyle ki, İngiltere bile yabancı kaldı.”
RAUF TAMER KİMDİR?
Gazeteci, yazar Rauf Tamer ilköğrenimini Gemlik’te, ortaöğrenimini İstanbul ve Bursa’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. Yükseköğrenimi sırasında Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliğiyle başlayan gazeteciliğini Ekspres, Tasvir, Yeni İstanbul’da sürdürdü. 1968’den sonra tercüman gazetesinin “Sözün Kısası” köşesinde yazdı. Uzun bir süre de Sabah gazetesinde çalıştı.
Eserlerinden bazıları:
Sözün Kısası (1973),
Düzen kavgası (1974),
Solun Namusu (1975)